Hinduizm

Hinduizm’in bir diÄŸer adı Brahmanizmdir. Brahma; kutsal söz ve tanrı anlamlarına gelir. Bu dinin kurucusu, kuruluÅŸ tarihi, ne zaman ve nasıl baÅŸladığı bilinmemektedir. Kutsal kitapları, Vedalar, Brahmanalar, UpaniÅŸadlardır. Bunların dışında, Puruna, Mahabbarata ve Bamayana adında ikinci derecede kitaplara da inanırlar. Hinduizm zaman içinde bir çok deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸramıştır ve zamanla pek çok mezhebe ayrılmıştır. Hinduizm çok tanrılı bir dindir. BaÅŸlıca tanrıları;
1-Brahma (dünyayı yaratan)
2-Siva (yaÅŸam ve ölümü yaratan)
3-ViÅŸnu (dünyayı koruyan) dur.
Bunların dışında sayısız tanrıya yer verirler. Hindistan’da pek çok tanrı ve tanrıça heykelleri vardır. Bazı daÄŸ, ırmak ve hayvanlar da kutsal sayılır. Hindulara göre Ganj nehri kutsaldır ve bu nehirde yıkanmak ibadet sayılır. İnek de kutsal bir hayvandır ve onu öldürmek ve etini yemek yasaktır.
Hinduizme göre yoga, insanın enerjisini bir amaca yöneltmeyi hedef alan, maddi ve manevi gücünü birleÅŸtiren egzersizdir. Bu çaba sonucunda beden ile ruh arasında bir bütünlük saÄŸlanır ve tabiat üstü güçlerle irtibata geçilir.
Karma denilen bir yasa ile insanların geçmiÅŸte yaptıklarının karşılığını göreceklerine inanılır. Ruh ölümsüzdür ve insan öldükten sonra baÅŸka bedenlere girerek yaÅŸamını devam ettirir. Tenasüh inancı karma anlayışının bir sonucudur. Bu inanca göre; insan, yaptığı ve yaÅŸadığı iyi veya kötü yaÅŸamın bir sonucu olarak insan, hayvan ve bitki olarak tekrar dünyaya geri döner.
Hindular, Tanrı ViÅŸnu’nun zaman zaman insan ÅŸekline girerek insanlara yardım ettiÄŸine inanırlar. Buna ‘hulül’ denir.
Hinduizm’e göre belirli bir ibadet ÅŸekli yoktur. İbadet, bireysel olarak yapılır. Sabah erken kalkılarak yıkanılır, tanrıya yalvararak ilahi okunur. ÖÄŸlen ve akÅŸam da aynı ÅŸekilde ibadet edilir. Hinduizm’e göre insanlar kurban keserek tanrıyla iliÅŸki kurarlar.
Hinduizm’e göre insanlar çeÅŸitli sosyal sınıflara ayrılırlar. Buna ‘kast’ sistemi denir. Buna göre insanlar ÅŸu dört sınıfa ayrılırlar;
1-Brahmanlar (din adamları)
2-Prensler ve askerler
3-Çiftçiler ve hayvancılıkla uÄŸraÅŸanlar
4-İşçiler, sanatkarlar ve köleler.
Bu sınıflara dahil olmayanlara da ‘parya’ adı verilir. Paryalar en aÅŸağı tabakada sayılırlar.

Budizm
Hindistanın ikinci büyük dini Budizm’dir. Budizm, Hinduizm’deki puta tapma inancına tepki olarak doÄŸmuÅŸtur. Bu dinin kurucusu Guatama (Buda) adında bir prenstir.
Ölüm, hastalık, yaÅŸlılık, yoksulluk gibi insana ızdırap veren ÅŸeyler onu çok etkilemiÅŸtir. Bu sıkıntılardan kurtulmak için huzur ve mutluluÄŸu aramaya yönelmiÅŸtir. Bir gün bir incir aÄŸacının altında otururken zihninin aydınlandığını ve gerçeÄŸi bulduÄŸunu söyler. Bundan sonra yaÅŸamı deÄŸiÅŸir. Daha sonra halkı kendi oluÅŸturduÄŸu dine davet etmeye baÅŸlar.
Budizm, Hinduizm’deki kast sistemini reddeder. Sınıf ve ırk ayırımına önem verilmez. Alt sınıflarda bulunan insanlar arasında bu din hemen yayılmaya baÅŸlamıştır. Bu sebeple Brahmanlar ile Budistler arasında ÅŸiddetli kavgalar olmuÅŸtur.
Budizm’de amaç, insanın Nirvana’ya ulaÅŸmasıdır. Nirvana, insanın bütün arzu ve ızdıraplarının söndüÄŸü ve yok olduÄŸu makam olarak kabul edilir. Buda’ya göre;
1-Hayat acılarla doludur. Zevk ve eÄŸlence görünüÅŸten ibarettir.
2-Bu acılara arzu ve ihtiraslarımız sebep olmaktadır.
3-Acıların giderilmesi için bu isteklerden vazgeçmek gerekir.
4-Bunu baÅŸaran insan, iç huzuruna, sonsuz bir mutluluÄŸa, yani Nirvana’ya ulaşır.
ALTINDAN YAPILMIÅž BUDA HEYKELİ:Budizm’de belirli bir ibadet ve dua ÅŸekli yoktur. Buda, iyilik yapmayı, dünya yaÅŸamını terketmeyi ve insana gerçek ilmi kazandıracak bir düÅŸünce yaÅŸamına dalmayı öÄŸütler. Buda’ya göre doÄŸru söz, doÄŸru düÅŸünmek, doÄŸru çalışmak, doÄŸru davranmak, doÄŸru anlamak, doÄŸru yaÅŸamak ve doÄŸru muhakeme etmek gerekir. Öldürmek, hırsızlık yapmak, zina etmek, yalan söylemek, içki içmek yasaklanmıştır. Acılara katlanarak kanaatkar olmak, yaÅŸayanların acılarını hafifletmek, zihin ile olsa bile baÅŸkalarının acı ve ızdıraplarını paylaÅŸmak, hayır yapmak ve merhametli olmak ise emredilmiÅŸtir.
Buda putlara tapmaya karşı çıkmasına raÄŸmen zamanla Budistler, Buda’nın heykellerini yaparak onları evlerine veya tapınaklarına koymuÅŸ ve bu heykellere tapmaya baÅŸlamışlardır.